AGM ve EFB’den sonra, start-stop sistemine sahip araçlarda kullanılabilecek yeni bir akü tipi daha geldi: AFB akü. Bu akü, önceki iki tipin yerini alabiliyor ve yedek parça pazarında iki önemli avantaj sunmayı hedefliyor.
MOLL firması, start-stop sistemler için yedek parça pazarına yönelik tamamen yeni bir akü türü tanıtmak üzere Krafthand editörleriyle iletişime geçtiğinde, hemen merak uyandı. AGM ve EFB’nin yanı sıra başka ne olabilirdi? Özellikle de batarya yönetim sistemiyle uyumluluk nasıl sağlanacaktı? Ve “AFB start-stop” adını taşıyan, AGM aküsünden daha uygun fiyatlı olan bu yeni modelin sunduğu iki temel avantaj neydi?
AFB aküsü, sadece AGM’ye ucuz bir alternatif olmakla kalmıyor, aynı zamanda EFB (Enhanced Flooded Battery) yerine de kullanılabiliyor. Bu da atölyeler için depo yönetimini oldukça kolaylaştırıyor. Çünkü arızaların en sık rastlanan nedeni olan “bozuk akü” söz konusu olduğunda, genellikle işi o alır ki, yedek aküyü hemen temin edebilir ve hızlıca takabilir. ADAC'ın (Alman otomobil kulübü) “sarı melekleri” bu yüzden araçlarında her zaman akü taşır ve bu işleri çoğu kez atölyelerin elinden kapar.
Gizli AGM
Yeni AFB (Advanced Flooded Battery – Gelişmiş Sulu Akü) aslında isminden de anlaşılacağı gibi, EFB gibi bir sulu aküdür. AGM aküsünde ise bilindiği üzere elektrolit cam elyaf ayırıcılarında tutulur. Bu teknolojik farktan dolayı, şu soru akla geliyor: Bir araçta fabrikasyon olarak AGM varsa, AFB bu sistemle uyumlu çalışabilir mi?
MOLL firmasının CEO’su ve VW, Audi, Škoda, INEOS Grenadier ve Mercedes-Benz için orijinal ekipman üreticisi olan Dr. Klaus Eichhorn, bu soruya açık şekilde yanıt veriyor:
“Bu soruyu anlıyorum. Ancak bizim AFB’mizle birlikte ‘AGM sadece AGM ile değiştirilir’ kuralı geçerliliğini yitiriyor.”
Basitçe açıklamak gerekirse, AFB aküsü iç yapısındaki modifikasyonlar sayesinde ‘gizlenmiş bir AGM’ gibi davranıyor ve araçtaki batarya yönetim sistemi tarafından da öyle algılanıyor. Eichhorn, bunun sadece akü teknolojisinde değil, enerji yönetimi alanında da sahip oldukları uzmanlığa dayandığını vurguluyor. Nitekim şirket, yaklaşık 10 yıl önce Volkswagen Grubu araçları için entegre elektrik sistemi geliştirme sürecine katılmış ve batarya durumunun tespitine yönelik algoritmayı geliştirmişti.
Ayrıca start-stop sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, MOLL mühendisleri EFB aküsünü de Volkswagen için geliştirerek seri üretimde AGM’ye olan ihtiyacı azaltmışlardı. EFB’nin bir diğer avantajı ise, AGM’lere kıyasla daha yüksek sıcaklıklara dayanıklı olması sayesinde motor bölmesinde daha geniş alanlarda monte edilebilmesidir. Çünkü AGM’lerde elektrolit sıvı değil, ayırıcılarda bağlıdır ve bu yapı ısıya daha duyarlıdır.
Ruh Voltajı Hilesi
AGM için tasarlanmış bir batarya yönetim sistemi (BMS) ile AFB’nin nasıl uyumlu çalışabildiğini anlamak için, sistemin nasıl çalıştığını bilmek gerekir. BMS’in batarya tipini tanımlarken iki önemli veriyi baz alır:
-
Bataryanın akım çekme kapasitesi
-
Bataryanın şarj durumu (SoC)
BMS, SoC’yi doğrudan ölçemez; bunun yerine belirli parametrelerle hesaplar. En önemli göstergelerden biri ise ruh voltajıdır.
AGM’lerde bu voltaj EFB’lere göre biraz daha yüksektir. Eğer bir araca, AGM yerine EFB takılır ve sistem buna göre ayarlanmazsa, şarj hatalı olur ve akünün ömrü kısalır. Çünkü sistem, düşük voltajı düşük şarj durumu olarak algılar ve aslında gereğinden fazla akım verir.
“Bu AFB’de olmaz,” diyor Eichhorn.
“İç yapıda yaptığımız teknik iyileştirmelerle, AFB’nin ruh voltajını AGM seviyesine yükselttik. Böylece sistem AFB’yi AGM gibi algılıyor ve yanlış şarj senaryoları oluşmuyor.”
Yapısal İyileştirmeler
Eichhorn, bu uyumluluğu sağlayan yapısal değişiklikleri de şöyle sıralıyor:
-
Özellikle korozyona karşı dayanıklı alaşımların kullanılması
-
Kalsiyum ızgara teknolojisi sayesinde daha düşük elektrolit tüketimi ve daha az kendiliğinden deşarj
-
Özel olarak geliştirilen aktif madde formülleri
-
Dayanıklı döküm teknolojisi ve güçlendirilmiş ızgara yapısı
Eichhorn’un belirttiğine göre bu modifikasyonlar, yapılan testlerde AFB’nin hem kapasite yedeği hem de marş gücü açısından AGM’den biraz daha iyi sonuçlar vermesini sağladı. Ayrıca ömür ve “mikro-hibrit test” (start-stop uygunluğu için en önemli test) konusunda da AFB avantaj sağlıyor.
Eichhorn, Krafthand editörlerine ayrıca üç farklı şarj durumu senaryosunda akım çekme kapasitesine dair bir grafik gösteriyor. Bu testlerde AFB, her üç senaryoda da AGM’den daha iyi performans sergiliyor.